Published on انجمن همبستگی بین المللی کارگران (https://fa.uidder.org)

صفحه اصلی > İşçi Hareketi > 14 Aralık KESK Eylemi

14 Aralık KESK Eylemi

UİD-DER üyesi bir eğitim emekçisi

19.12.2006

14 Aralıkta KESK’in aldığı karar doğrultusunda kamu emekçileri bir günlük iş bıraktı. Türk-İş, DİSK, TMMOB ve TTB’nin de desteklediği eylemde hükümetin planladığı 2007 bütçesi protesto edildi. İstanbul Saraçhane’de 3 bini aşkın emekçinin katılımıyla öğlen saatlerinde basın açıklaması yapıldı. Alanda KESK’e bağlı farklı işkollarından emekçiler vardı. Eylemcilerden Anadolu yakasından vapurları doldurarak gelenler, kortejler oluşturarak Saraçhane’ye kadar sloganlar atarak ilerlediler. Ağırlıklı olarak hükümeti protesto eden sloganlar atılırken, “savaşa değil emekçiye bütçe”, “parasız eğitim, parasız sağlık”, “zafer direnen emekçinin olacak”, “insanca yaşamak istiyoruz”, “yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “susma, sustukça sıra sana gelecek”, “yaşasın halkların kardeşliği”, “tecrite hayır” gibi sloganlar da atıldı. Mitinge katılan sendikalar arasında Eğitim-Sen ağırlığı oluşturuyordu. Sendikaların yanı sıra siyasi partiler ve örgütler de kamu emekçilerini desteklemek için alana gelmişlerdi. Eylemcilerin ellerinde taşıdıkları dövizler de çoğunlukla hükümeti protestoya yönelikti.

KESK, emekçiyi gözeten bütçe planı, grev ve toplu sözleşme hakkı için hizmet durdurarak bir günlük genel grev kararı almasına rağmen, bu karar Eğitim-Sen’de sevkli iş bırakma olarak gerçekleşti. Son haftaya kadar hizmeti üretmeme eylemi olarak açıklanan ama bu hizmeti üretmemenin grev olarak mı yoksa yasal prosedürlerle onaylanmış bir şekilde mi olacağı ve iş bırakıldıktan sonra da nerede toplanılacağı netleşmemişti. Aslında bu da bugüne kadarki birçok eylem gibi iyi örgütlenmemiş ve dolayısıyla sınırlı sayıda katılımın kaçınılmaz olduğu diğer KESK eylemleri gibiydi. Eylem sabahı televizyonlarını açan emekçiler, bir yandan ücretlerinin arttırılacağına ilişkin düzmece haberlerle diğer yandan da eylemin meşruluğunu sorgulatmaya dönük kafa karıştırıcı yayınlarla karşılaştılar.

Burjuvazi için örgütsüz işçi sınıfının attığı her hamleyi boşa çıkarmak çocuk oyuncağı gibidir. İşçi sınıfı örgütlü olsaydı, işyerlerinde hizmet durdurulması demek, işyerlerinin kapısının kilitlenmesi demek olurdu. Hastanelerde, okullarda, fabrikalarda, işyerlerinde işçiler, iş bırakmanın şeklinin nasıl olması gerektiğini tartışmadan, yalnızca eylem zamanı geldiğinde sendikalarını, örgütlülüklerini sorgulama ve eleştirme alışkanlığından kurtulur, eylem zamanı canla başla mücadeleye girişir, eylemden sonra da sendika yöneticilerine eksikliklerin hesabını sorarlardı. Eğer işçi sınıfı örgütlü olsaydı hem işyerlerinde gerçekten hizmet dururdu, hem de o hizmetten yararlananlar, hizmet verilenler; hastalar, öğrenciler, veliler, yolcular, evlerinde oturanlar eylemin neden yapılacağına dair bilgilenir, eylem yapıldığında da desteğe gelirlerdi. Eğer işçi sınıfı örgütlü olsaydı yalnızca hükümetlerin bütçelerini protesto etmez, hükümetlerin kendilerini ve o hükümetlerin iplerini tutan sermayeyi de protesto eder, gerçek kurtuluşun ancak onların iplerini çekmekten geçtiğini bilir, burjuvazinin kendi arasındaki çekişmede bir tarafın kuyruğuna takılmazdı.

  • İşçi Hareketi [1]

Source URL: https://fa.uidder.org/node/1597

Links
[1] https://fa.uidder.org/taxonomy/term/137