Published on انجمن همبستگی بین المللی کارگران (https://fa.uidder.org)

صفحه اصلی > İşyerlerinden > İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği > İş kazalarına duyarsızlık devam ediyor

İş kazalarına duyarsızlık devam ediyor

Aydınlı’dan bir işçi

02.03.2007

Birkaç hafta önce, bulunduğumuz bölgede, aydınlatma sistemleriyle ilgili üretim yapan bir fabrikada çalışan bir arkadaşımız, parmağını tırnağının yarısından kaybedecek şekilde ciddi bir iş kazası geçirdi. Patronunun daha fazla kâr elde etme hırsı, ne kadar fazla ürün çıkartırsan o ay çeyrek altın maaşına yansıyacak diyerek işçileri rekabete itmesi ve yine çalışma koşullarının elverişsiz olması, kazanın habercisiydi aslında. Kaza geçiren arkadaşın iş arkadaşlarıyla görüştüğümde çok üzüldüklerini gördüm, ama çalışma koşullarını sorgulamaksızın kazayı geçiren arkadaşın biraz daha dikkatli olması gerektiğini düşünüyorlardı. Onların bu yaklaşımları, orada çalışan, aynı işi yapan kendileri değilmiş ya da aynı şey kendi başlarına gelmeyecekmiş gibi patronun ağzından konuşmalarına yol açıyordu. Hatta tutanak ve rapor işleriyle uğraşırken iş arkadaşlarından biri yanıma gelip “kesinlikle iş kazası olarak görünmesin” diye beni uyarıyordu.

Elbette bu yaptıkları bilinçli yahut bilerek yaptıkları bir şey değil. Tarihsel hafızalarının büyük oranda tahrip edilmiş olması nedeniyle çoğunlukla sınıf bilincinden yoksun kalan günümüzün işçi kuşağı, sahip olduğu haklardan bihaber durumdadır. Şu anki durumda işçilere sunulan özgürlük şu iki seçenekten ibaret: ya en kötü koşullara bile razı olarak çalışmak ya da açlıktan ölmek. Oldukça ağır koşullarda çalışmaya mahkûm edilen işçiler, bedenlerinin bitkin düştüğü noktaya kadar çalıştırılıyorlar ve bu uzun ve yorucu çalışma saatleri, kaybolan konsantrasyon eksikliği ve aşırı yorgunluk nedeniyle iş kazaları kendini gösteriyor.

Bu kazanın ardından fazla zaman geçmemişti ki, yine aynı işyerinde bir işçi daha iş kazası geçirerek elinin bir kısmını kaybetti. İş kazasını geçiren kişi, daha önce arkadaşını hastaneye getiren ve işyeri ile ilgili hiçbir tutanağın tutulmasını istemeyen işçiydi. Oysa bir önceki kazadan sonra iş koşulları ile ilgili herhangi bir düzeltme yapmayan patronun, ilerleyen dönemlerde de yapmayacağı açıktı. Yani patronun umurunda değil iş güvenliği veya işyeri çalışma koşullarının kötü olması. Çünkü bu kazaların önüne geçmek patrona belli bir “ek maliyet” getiriyor. Ve dışarıda bu kadar yedek işçi varken ve işgücü sudan ucuzken, çalıştırdığı işçilerin sağlığı için gerekli önlemleri almak gereksiz bir masraftır onun için.

Yaşadığımız toplumun sınıflı karakteri işçilere insanca yaşam koşulları sunmuyor, sunamaz. Tüm işçilerin, en ufak hakkın bile elde edilebilmesi için örgütlü mücadelenin gerekli olduğunu artık görmeleri lazım.

  • İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği [1]

Source URL: https://fa.uidder.org/node/1672

Links
[1] https://fa.uidder.org/taxonomy/term/243