Tuzla Deri Sanayiindeki fabrikalardan biri olan Alkoç Deri işçilerinin direnişi bir aydır devam ediyor. Sendikalı olmak istedikleri için işten atılan işçilerden dördü, patronun sendikasız çalışma koşulunu reddederek fabrika dışında beklemeye başladılar. Ancak içerideki işçilerden gerekli desteği alamadıkları için patronun saldırılarının ardı ardası kesilmedi. İşçileri arka kapıdan çıkarmaya çalışan, tazminatlarını vererek sendikalı işçilerden birkaçını sendikadan istifa etmeye zorlayan patron, üretimin kesintiye uğramamasını sanayi bölgesindeki diğer fabrikası İskefe yardımıyla sağlıyor.

Alkoç işçilerini diğer fabrikalarda çalışan sendikalı deri işçileri öğlen saatlerinde düzenli olarak ziyaret ediyorlar. Kimi günlerde sayıları yüzü aşan ziyaretçi işçiler, sloganlar eşliğinde fabrikaya gelerek direnişteki işçilere destek oluyorlar.

Geçtiğimiz hafta, Tuzla Deri-İş Şube Başkanı Binali Tay da dahil olmak üzere dört sendikacı, bu direnişe destek verdikleri için gözaltına alındılar. Yaşanan gelişmeler üzerine deri işçileri bir araya gelerek gözaltıları ve baskıları protesto ettiler. “Yaşasın Sınıf Dayanışması” gibi sloganlar atan işçiler sınıf kardeşlerini yalnız bırakmadılar. “Mahallede kavga çıkarmak ve içerideki Alkoç işçilerini dövmek” suçuyla gözaltına alınan sendikacılar ise ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldılar.

Tüm bunlar gösteriyor ki ne burjuvazinin ne de onun kolluk kuvvetlerinin işçi sınıfının en ufak bir hareketliliğine dahi tahammülleri yok. Direnişteki işçiler şu anda işe iade mahkemesinin sonuçlanmasını ve sendikaya yetki verilmesini bekliyorlar. İşçiler sonuna kadar mücadelelerini sürdüreceklerini söylüyorlar.