You are here
Egemenlerin Sarayları Ne Anlatır?
18 February 2021 - 17:30
Denir ki Büyük İskender Babil’i ele geçirip şehrin saraylarına girdiğinde gözlerine inanamamış. Bu sarayların zenginliği insana bu dünyadan değilmiş hissi veriyormuş çünkü. Krallar, sultanlar, firavunlar tarih boyunca kendilerine ihtişamlı saraylar yaptırmışlar. Saraylar her dönem lüks ve ihtişamın cisimleşmiş hali, egemenlerin güç ve otoritelerinin simgesi olmuş. Saraylılar ilahi güçle iktidarın sahibi olduklarını iddia etmişler, halka boyun eğdirmek istemişler.
Ama hiçbir hanedanlığın, krallığın ömrü sonsuz olmamış. Ezilenler hepten boyun eğmemiş saraylıların zulmüne. Gün gelmiş, yüksek duvarlar ardında ulaşılmaz, ilahi güç sahibi pozları kesen saraylılara karşı isyan etmişler, devrimler yapmışlar. Dünü bugüne bağlarsak şunu görürüz: Son yıllarda dünya, emekçi isyanlarıyla sarsılıyor. Üretenler, sarayları inşa edenler, gökdelenleri yükseltenler yaşadıkları koşullara itiraz edip ayağa kalkıyor. Henüz ne yapacaklarını, nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. Ama eninde sonunda öğrenecekler ve insanlık bir gün mutlaka yeryüzü cennetine kavuşacak!
Versay Sarayı 1789 Fransız Devrimine kadar Fransız Krallığının gücünün merkezi, mutlak monarşinin sembolü olmuş. Sarayın dillere destan bahçelerinden, paha biçilemez heykel ve tablolarından anlaşılır ki Fransız kraliyet ailesi itibardan hiç tasarruf etmemiş. Öyle ki halk açlık ve kıtlık içindeyken Fransa kraliçesi Marie Antoinette sarayda şölenler düzenlemekten, en pahalı mücevherlere servetler harcamaktan geri durmamış. Bir yerde zenginlik varsa, o zenginlik öte yanda biriken sefalet sayesindendir. 1789’a gelinirken, kibirden başları dönen saray efradı verdiği ziyafetlerde gününü gün ediyor, “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” diyerek halkla dalga geçiyorlardı. Ancak asalakları beslemekten bıkan emekçilerin öfkesi de derinden derine birikiyordu. Nitekim kıvılcımı emekçi kadınların “ekmek yürüyüşü” çakacak, Versay Sarayına yürüyen kadınların eylemi büyük devrimin kapısını açacak, çok geçmeden saraylıların saltanatı son bulacaktı!
Sabika tepesinden Granada şehrine hükmeder El Hamra Sarayı. Halka cennete kavuşmanın yolunun bu dünyada sabretmek olduğunu söyleyen egemenler, yoksul emekçilerden gasp ettikleriyle kendilerine bu dünyada cenneti yaratmışlar. El Hamra Sarayı da zenginliği ve ihtişamıyla adeta cennet köşesi. Bu sarayın ihtişamı, sahabe Ebu Zerr’in İslam medeniyetinin ilk saraylarını yaptıran Muaviye’ye söylediklerini hatırlatır. Ebu Zerr el Gıfârî yoksul halkla birlikte saraya gider ve Muaviye’ye şöyle seslenir: “Eğer bu sarayı kendi paranla yaptırdıysan israftır. Halkın parasıyla, zekâtlarla, vergilerle devletten yaptırdıysan hıyanettir, hainliktir.” Bu sözler günümüzde de halkın yoksulluğunu umursamadan saraylarda oturanlara dert olmaz ama yoksul emekçilere hak yolunun zalimin zulmüne boyun eğmemekte olduğunu anlatır.
Petersburg’un merkezindeki Kışlık Saray, Romanov hanedanlığının simgesi olduğu kadar bu hanedanlığın Rusya işçi sınıfı tarafından yıkılmasının ve dünya tarihinde yeni bir sayfanın açılmasının da simgesidir. Halk sefalet içinde yaşarken Romanovlar Kışlık Sarayda lükse boğulmuş halde, debdebeli bir yaşam sürüyorlardı. 1905’in Ocak ayında binlerce işçi 8 saatlik işgünü, daha yüksek asgari ücret taleplerini içeren bir dilekçeyi Çar’a iletmek için Kışlık Saraya doğru yürüdüler. Çar’ın emriyle açılan ateş sonucu bin işçi katledildi. Bu katliamdan sonra halk, Çarı “baba” olarak değil “Kanlı Nikola” olarak anmaya başladı. Emekçiler, hanedanlığın gerçekte neyi temsil ettiğini görmeye başlıyorlardı. İşçi sınıfı Şubat 1917’de Çarlık düzenini devirdi. Tarih 7 Kasım 1917’yi gösterdiğinde, işçi sınıfı yine Kışlık Sarayın önündeydi, fakat bu sefer ellerinde dilekçeler yoktu. İşçi ve askerler Kışlık Saraya girdiler ve burjuva hükümete son verdiler. Rusya’da kurulan işçi iktidarı dünya işçi sınıfına ilham verecek, kurtuluşun yolunu gösterecekti!
Görkemli binalar yükselterek kendini güçlü hissetme, yalnızca imparatorlara, sultanlara, firavunlara, diktatörlere özgü değildir. Bugün Türkiye dâhil tüm dünyada adeta kapitalizmin mabetleri haline gelen gökdelenler, aynı zamanda kapitalist açgözlülüğün, lüksün, ihtişamın ve mağrurlanmanın bir yansıması olarak yükseliyor. Gökdelenler adeta kapitalizmin üstünlüğünün bir simgesi olarak sunuluyor, derinden derine kapitalizmin ebedi olduğu düşüncesi pompalanıyor. Lakin egemenlerin kibir kulelerinin ebedi olmayacağını insanlık pek çok kez tecrübe etti. Kibir kulelerinin sonunun ne olduğunu belki de en iyi özetleyen şey meşhur Bâbil Kulesi efsanesidir. İnsanlık, egemenlere, kibrin sonunun hayra alamet olmadığını bu efsane üzerinden göstermek istemiştir. Şairin dediği gibi;
Saraylar saltanatlar çöker
kan susar bir gün
zulüm biter.
Menekşeler de açılır üstümüzde
leylaklar da güler.
Bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Son Eklenenler
- رسانه های بورژوازی ادعا می کنند که ویروس کرونا هیچ تبعیضی بین ثروتمندان و فقرا نمی گذارد. آنها این ایده را تبلیغ می کنند که همه گیری دارای طبیعت فوق طبقه ای است. برای این منظور ، آنها به عمد برخی از افراد مشهور را به عنوان افراد مبتلا به کوید نوزده...
- ميادين خالی است ، خيابان ها ساکت هستند ... تصويری از متروک شدگی ، بزرگترين شهرهای جهان را تحت الشعاع قرار می دهد! در بسياری از کشورها شاهد اعلام وضعيت اضطراری هستيم. همراه با اعلاميه های "ما با ويروس کرونا در حال جنگ هستيم" آنها اعلام می کنند : "...
- ما عمیقاً از شنیدن خبر غیرمنتظرۀ قتل شاهرخ زمانی، فعال کارگری سوسیالیست در روز ۱۳ سپتامبر در زندان رجایی شهر کرج به دست رژیم ایران متأسف شدیم. در این جا به خانواده و رفقای او تسلیت می گوییم و باری دیگر رژیم اسلامی ایران را که مستقیماً مسئول مرگ او...
- روز ۲۹ ژانویه، هزاران نفر از کارگران فلزکار اعتصاب خود را علیه اتحادیۀ کارفرمایان MESS (اتحادیۀ صنعتگران فلزکار) آغاز نمودند. این اعتصاب را «اتحادیۀ کارگران متحد فلزکار» (Birleşik Metal-İş ) سازماندهی کرد که شاخۀ وابستۀ DİSK (کنفدراسیون اتحادیه های...
- معلمان از طریق کانون صنفی خود جهت کسب بخشی از مطالبات خود و همچنین اعتراض به حقوق پایمال شده دانش آموزان و خانواده ها از طریق حمله خصوصی سازی به آموزش و بهداشت رایگان که کل جامعه بخصوص طبقه کارگر و زحمتکشان را هدف ستم و بهره کشی مضاعف قرار داده است...
- بهنام ابراهیم زاده، فعال کارگری ایرانی و عضو کمیتۀ پیگیری ایجاد تشکل های کارگری و همچنین فعال حقوق کودک، در تاریخ سوم دسامبر اعتصاب غذای خود را آغاز کرد. او به 5 سال زندان محکوم شده و از ژوئن سال 2010 به این سو در حبس بوده است. در تاریخ 3 دسامبر،...
- کارگران، برادران و خواهران! ما کارگرانی هستیم که روز و شب با مشقت کار می کنیم، تمام ثروت ها را ما تولید می کنیم. همه چیز روی دستان خود ما بنا می شود. ما کسانی هستیم که آسمان خراش ها را بالا می بریم، تونل ها را باز می کنیم، و سینۀ معادن زغال را می...
- همانطور که مستحضر هستید اعتصاب کارگران معدن سنگ اهن بافق وارد فاز جدیدی از مبارزه شده است ودر روزهای گذشته کارفرما و حامیان سرمایه در معدن سنگ اهن بافق یک بار دیگر با دسیسه چینی ،پرونده سازی ،تهدید وصادر کردن قرار بازداشت دهها نفر از کارگران معترض...
- ما کارگران و نمایندگان کارگری که هم اکنون به دلیل فعالیت های کارگری و اقدام در جهت ایجاد تشکل های مستقل کارگری توسط جمهوری اسلامی دستگیر و به دنبال اتهامات ساختگی و ضد کارگری زندانی شده ایم می دانیم که حکومت های سرمایه داری در تمامی جهان علیه...
- در پاسخ به فراخوان اتحادیه های کارگری برزیل کارگران مبارز و آگاه اعتصاب کننده در برزیل، اتحادیه¬های کارگری متعهد و مسئول به جنبش کارگری در برزیل سندیکاهای رشته های آموزش، بهداشت، زمین¬های کشاورزی و خانه
- روز سیزدهم ماه مه، نظام استثمار و بهره کشی سرمایه داری، جان قریب به 300 کارگر معدن زغال سنگ را گرفت و نام آن را «حادثۀ» سوما، شهری در غرب ترکیه، گذاشت. امروز هنوز تعداد نامعلومی از کارگران در زیر آوار به دام افتاده اند. این کشتار، بزرگترین «حادثۀ...
- کارگران و مردم آزادیخواه ترکیه، وقتی خبر کشته شدن معدنچیان سوما در استان مانیسا را بر اثر انفجار معدن سوما در تاریخ 13/5/2014 شنیدیم با دل و جان منقلب شده، گریستیم ، یکبار دیگر سرمایه داران جان صدها کارگر ( تا کنون 300 نفر) را گرفتند.
- در تاریخ ۲۸ فروردین ۱۳۹۳ زندانیان سیاسی و کارگری بند ۳۵۰ اوین به طور ددمنشانهای مورد ضرب و شتم قرار گرفتند. غلامحسین اسماعیلی رئیس سازمان زندانها یکی از جنایتکاران اصلی نیز اراجیفی در جهت تکذیب ضرب و شتم زندانیان که به هیچ عنوان پنهان کردنی نیست...