You are here
Tütün işçileri yoksul ama tütün işçileri namuslu ve yiğit
7 March 2021 - 21:00
Bursa erken sanayileşen kentlerden biriydi. Hatta 1910’larda ipek üretiminin merkezi olmuştu. Lüksün, ihtişam ve şatafatın merkezi Osmanlı sarayına, haremine, Avrupa sosyetesine en değerli ipeklerden kumaşlar gidiyordu Bursa’dan. Bu kumaşları Türk, Ermeni ve Rum işçi kızlar dokurdu. Zenginlere ipek, kendilerine ölüm dokuyan kızlar…
Elbette işçi kadınlar bu zulme sessiz kalmadılar. İpek fabrikalarında çalışan binlerce kadın 1908 grevlerinden de etkilenerek çalışma koşullarını düzeltmek ve ücretlerini arttırmak için mücadeleye atıldılar. Önce Bilecik ve Adapazarı’ndaki 1000 ipek işçisi greve çıktı. Direniş rüzgârı kısa sürede Bursa’yı da etkisine aldı. 1910 yılının Ağustos ayında Bursa’da Ermeni, Rum, Türk 3 bin ipek işçisi kadın omuz omuza vermiş, greve çıkmıştı.
Şu anda Kadir Has Üniversitesinin olduğu yer bir zamanlar Cibali tütün fabrikasıydı. İşte o fabrikadan çıkan tütün işçileri, etraftaki mahallelere dağılıyorlar. Öndekiler genç ve hatta çocuk yaştalar. Fotoğrafa bir pazar yeri havası hâkim. Kimisi telaşlı, kimisi basmış kahkahayı, en arkalardan kimisi güneşe karşı elini yüzüne siper etmiş, fotoğrafçıya bakıyor ve ne olduğunu anlama çalışıyor. Arkalarda bir satıcı, simit belki de tatlı satmaya çalışıyor. Tütün işçiler yorgunlar belki ama fotoğraf yorgunluğu değil, canlı, kıpır kıpır akıp giden yaşamı anlatıyor!
Osmanlı döneminde Haliç’in kıyısında kurulmuş Cibali tütün fabrikası. Cibali’nin tütünü de meşhurdur kadın işçileri de. Paydos saatlerinde kadın-erkek işçiler dağılırlar evlerine. Ellerinde bin bir zorlukla kazanılmış ekmekle. Türkiye’nin en eski fabrikalarından olan Cibali Tütün fabrikasında çalışan kadın işçiler de neredeyse on yıllar boyunca böyle döndüler evlerine. Ekmekleri, umutları ve kahraman elleriyle ilham verdiler şairlere…
Bir de Bora Ayanoğlu’nun Cibali tütün işçilerinden etkilenerek yazdığı tütün işçisi bir genç kızın hayallerini anlatan “Fabrika Kızı” şarkısını dinleyelim Alpay’ın sesinden. “Bütün insanlar gibi” hayal kuranlardan olmayıp bütün insanlık için hayaller kuralım hep beraber. Tıpkı Cibali tütün fabrikasını hayat ve örgütlenme okulu olarak gören, oraya “Cibali İşçi Üniversitesi” diyen örgütlü ve mücadeleci işçiler gibi…
Tütün isçileri yoksul,
Tütün işçileri yorgun,
Ama yiğit
Pırıl pırıl namuslu.
Namı gitmiş deryaların ardına…
O tütün işçilerinden biri de Zehra Kosova’ydı. 1924’te Yunanistan ve Türkiye arasında mübadele anlaşması olduğunda deryaların dalgaları içinde Türkiye’ye gelen göçmenlerden biriydi. Türkiye’ye geldiğinde henüz çocuktu. Tokat’ta başlayan tütün işçiliği, Samsun’da ve daha sonra İstanbul’da devam etti. Zehra Kosova şöyle anlatıyor çileli yaşamını: “Sabahın sekizinden akşamın beşine kadar iş arıyordum. Sabah yediğim bir dilim ekmekle eve aç karna geri dönerdim. Bir hafta değil, bir ay değil, kaç ay böyle giderdi.”
Yaşadığımız, gördüğümüz, hissettiğimiz böylesi çelişkilere, sorulara cevaplar ararız. Ancak kimseler bizlere gerçekleri anlatmaz. Ta ki sendikada, mahallede ya da işyerinde bilinçli, örgütlü bir işçiyle karşılaşıncaya kadar. O işçiler dürüstçe, içtenlikle hakikatleri anlatır dururlar. Kendini ve yaşadığın toplumu değiştirmek için bilinçlenmek, örgütlenmek ve mücadele etmek gerektiğinden bahsederler. Zehra Kosova da sorularına cevap aradı ve o dürüst, örgütlü işçilerle karşılaştı. Zehra Kosova mücadeleyle bütünleşen hayatını “Ben İşçiyim” adlı kitabında ve belgeselde anlattı. Kulak verelim:
Emekçi Kadınlardan 8 Mart Mesajları
Bizler kamuda acil tıp kliniğinde çalışan kadın sağlık işçileri olarak sesimizi duyurmak istiyoruz. Bizler dayanışmayı, ekip olmayı, bir bütünün parçası olmayı, omuz omuza hareket etmeyi kısaca örgütlü olmayı çalışırken öğrendik. Bu kadar güzelliğin yanında kaosa, tartışmaya ve şiddete en çok maruz kaldığımız yer de çalıştığımız yer. Zaten kadınlar olarak şiddet ve tacizle sürekli burun buruna yaşıyoruz. Bir de tüm bunların üstüne iyice çıkmaza dönüşen, sağlıklı olmayı imkânsız kılan bu sistem içinde insanüstü çalışmak zorundayız. Biz kadın sağlık işçileri, erkek işçi kardeşlerimizle aynı işi yapsak da aynı saygıyı görmüyoruz. Çöken sağlık sisteminin sebebi bizmişiz gibi gösteriliyor, yandaş medyada yüksek maaşlar aldığımız yalanlarıyla sağlık hizmeti bekleyen emekçiler bizlere karşı kışkırtılıyor ve bu da çalıştığımız hastanelerde şiddetle son buluyor. Bizler sokakta, evde, hastanede sözlü ve fiziksel şiddetin son bulmasını istiyoruz. Ancak örgütlü olup yan yana gelirsek güvenli çalışma ortamlarına sahip olabilir, ŞİDDETE DUR DİYEBİLİRİZ!
İstanbul Avrupa Yakasından sağlık işçileri
Son Eklenenler
- رسانه های بورژوازی ادعا می کنند که ویروس کرونا هیچ تبعیضی بین ثروتمندان و فقرا نمی گذارد. آنها این ایده را تبلیغ می کنند که همه گیری دارای طبیعت فوق طبقه ای است. برای این منظور ، آنها به عمد برخی از افراد مشهور را به عنوان افراد مبتلا به کوید نوزده...
- ميادين خالی است ، خيابان ها ساکت هستند ... تصويری از متروک شدگی ، بزرگترين شهرهای جهان را تحت الشعاع قرار می دهد! در بسياری از کشورها شاهد اعلام وضعيت اضطراری هستيم. همراه با اعلاميه های "ما با ويروس کرونا در حال جنگ هستيم" آنها اعلام می کنند : "...
- ما عمیقاً از شنیدن خبر غیرمنتظرۀ قتل شاهرخ زمانی، فعال کارگری سوسیالیست در روز ۱۳ سپتامبر در زندان رجایی شهر کرج به دست رژیم ایران متأسف شدیم. در این جا به خانواده و رفقای او تسلیت می گوییم و باری دیگر رژیم اسلامی ایران را که مستقیماً مسئول مرگ او...
- روز ۲۹ ژانویه، هزاران نفر از کارگران فلزکار اعتصاب خود را علیه اتحادیۀ کارفرمایان MESS (اتحادیۀ صنعتگران فلزکار) آغاز نمودند. این اعتصاب را «اتحادیۀ کارگران متحد فلزکار» (Birleşik Metal-İş ) سازماندهی کرد که شاخۀ وابستۀ DİSK (کنفدراسیون اتحادیه های...
- معلمان از طریق کانون صنفی خود جهت کسب بخشی از مطالبات خود و همچنین اعتراض به حقوق پایمال شده دانش آموزان و خانواده ها از طریق حمله خصوصی سازی به آموزش و بهداشت رایگان که کل جامعه بخصوص طبقه کارگر و زحمتکشان را هدف ستم و بهره کشی مضاعف قرار داده است...
- بهنام ابراهیم زاده، فعال کارگری ایرانی و عضو کمیتۀ پیگیری ایجاد تشکل های کارگری و همچنین فعال حقوق کودک، در تاریخ سوم دسامبر اعتصاب غذای خود را آغاز کرد. او به 5 سال زندان محکوم شده و از ژوئن سال 2010 به این سو در حبس بوده است. در تاریخ 3 دسامبر،...
- کارگران، برادران و خواهران! ما کارگرانی هستیم که روز و شب با مشقت کار می کنیم، تمام ثروت ها را ما تولید می کنیم. همه چیز روی دستان خود ما بنا می شود. ما کسانی هستیم که آسمان خراش ها را بالا می بریم، تونل ها را باز می کنیم، و سینۀ معادن زغال را می...
- همانطور که مستحضر هستید اعتصاب کارگران معدن سنگ اهن بافق وارد فاز جدیدی از مبارزه شده است ودر روزهای گذشته کارفرما و حامیان سرمایه در معدن سنگ اهن بافق یک بار دیگر با دسیسه چینی ،پرونده سازی ،تهدید وصادر کردن قرار بازداشت دهها نفر از کارگران معترض...
- ما کارگران و نمایندگان کارگری که هم اکنون به دلیل فعالیت های کارگری و اقدام در جهت ایجاد تشکل های مستقل کارگری توسط جمهوری اسلامی دستگیر و به دنبال اتهامات ساختگی و ضد کارگری زندانی شده ایم می دانیم که حکومت های سرمایه داری در تمامی جهان علیه...
- در پاسخ به فراخوان اتحادیه های کارگری برزیل کارگران مبارز و آگاه اعتصاب کننده در برزیل، اتحادیه¬های کارگری متعهد و مسئول به جنبش کارگری در برزیل سندیکاهای رشته های آموزش، بهداشت، زمین¬های کشاورزی و خانه
- روز سیزدهم ماه مه، نظام استثمار و بهره کشی سرمایه داری، جان قریب به 300 کارگر معدن زغال سنگ را گرفت و نام آن را «حادثۀ» سوما، شهری در غرب ترکیه، گذاشت. امروز هنوز تعداد نامعلومی از کارگران در زیر آوار به دام افتاده اند. این کشتار، بزرگترین «حادثۀ...
- کارگران و مردم آزادیخواه ترکیه، وقتی خبر کشته شدن معدنچیان سوما در استان مانیسا را بر اثر انفجار معدن سوما در تاریخ 13/5/2014 شنیدیم با دل و جان منقلب شده، گریستیم ، یکبار دیگر سرمایه داران جان صدها کارگر ( تا کنون 300 نفر) را گرفتند.
- در تاریخ ۲۸ فروردین ۱۳۹۳ زندانیان سیاسی و کارگری بند ۳۵۰ اوین به طور ددمنشانهای مورد ضرب و شتم قرار گرفتند. غلامحسین اسماعیلی رئیس سازمان زندانها یکی از جنایتکاران اصلی نیز اراجیفی در جهت تکذیب ضرب و شتم زندانیان که به هیچ عنوان پنهان کردنی نیست...