You are here
Annelerin Acıları Bize Ne Anlatıyor?
Bursa’dan bir kadın işçi
Son haftalarda ekranlarda ve sosyal medyada 21 Ağustosta kaybolan ve cansız bedeni çuvalla bir dereye atılmış halde bulunan Narin’le ilgili pek çok haber görüyoruz. Özellikle ilk günlerde Narin’in ağlayan annesine dair görüntüler durmaksızın yayınlandı. Medya Narin’in kaderini paylaşan çocukların annelerinin gözyaşlarına odaklanıyor. Çünkü sorunun kaynağının asla konuşulmasını istemeyen egemenler, bu gibi konuların üzerini annelerin gözyaşlarıyla örtmesini iyi biliyorlar ve medyayı da öyle yönlendiriyorlar. Çok uzun zaman önce değil 2023 depreminde de gördük evlatları için ağlayan anneleri. 90’larda askerde ölen çocukları için feryat figan ağlayan anneleri de… Peki ya kayıp çocukları için 1995 yılından bu yana eylemde olan Cumartesi annelerini unuttuk mu?
Hepimiz biliyoruz ki egemenlerin gözünde bir anne çile çekebilir ama ondan beklenen fazla kurcalamaması ve konuşmamasıdır… O yüzden kemer sıkma politikaları arttıkça, eşitsizlik yüzünden çocuklar günbegün yoksulluğa ve ölüme mahkûm edildikçe, egemenler annelerin gözyaşlarını kullanmakta, isyanlarını görmezden gelmekte ısrar ediyorlar. Peki ya anneler yalnızca ölümlerde mi acı çeker? Bir yanda tüm dünyada egemenler anneliğin kutsallığı ve idealize edilmesi üzerine söylemler kullanırken, diğer yanda örneğin göçmen kadınların doğurması/anne olması herkesi rahatsız eder. Göçmen kadınlara “beleşçi, hazıra konan, nankör” benzeri bir sürü kötü lakap takılır. Öte yandan işten atılmakla tehdit edilen ve tacizci patronuna karşı savunmasız olan ve susmak zorunda kalan bekâr bir göçmen annenin neler çektiğini kimseler anlamaz.
Hele ki engelli çocuğa sahip anneler… Bu annelerin diğer tüm annelerle “eşit” koşullarda yaşaması ve hatta çalışması beklenir. Oysa çocuklarının özel bir bakıma ihtiyacı vardır ama devlet bu imkânları karşılamaz. Bu anneler için yaşam iki kat daha zorlaşır. Bir de yaşamın yükünü tek başına göğüslemek durumunda kalan boşanmış anneler var. Boşanmış annelerin diğer tüm çalışanlarla eşit muamele görmesi gerçekten “eşitlik” midir?
İktidarlar kendi politikalarını rahatça hayata geçirebilmek için tüm dünyada aile kurumunun, anneliğin kutsiyeti üzerine söylevler veriyor. Fakat emekçi annelerin hayatını kolaylaştırmak adına hiçbir adım atılmıyor. Bugün sayısı ciddi oranlarda artan yalnız annelerin durumu nasıl açıklanmalı? Bekâr annelerin ekonomik olarak evli annelerden neredeyse 3 kat daha az bir parayla hayatlarını sürdürdüğünü yazıyor istatistikler. Öte yandan tüm bu ekonomik güçlükleri göze alarak evladıyla yaşamını sürdürmek isteyen anneler iktidarın kadın düşmanı politikalarına maruz kalıyor. 7 yaşından büyük çocukların velayetinin babada kalması yönünde çıkan kararlardan ötürü kocasından ayrılamayan, ayrılsa da çocuklarını göremeyen anneleri bir düşünelim. Bu anneler toplumun “günahkârları” ilan edilirken sayıları neden bu kadar artıyor, bunu açıklayabilen bir devlet kurumu gördük mü? Hayır.
İşte tüm bu annelerin acıları bize bir şey anlatıyor. Sistem bu acılardan besleniyor. Yeri geliyor kötü şeylerin müsebbibi olarak, yeri geliyor savaşların meşrulaştırılma aracı olarak, hatta bazen ekonominin bir türlü doğrulamamasının sebebi olarak anneleri, anneliği kullanıyor. Yani sosyal hayatta, iş hayatında ve siyasette işine geldiği gibi ağlayan anneleri de anneliğini yapamayan kadınları da araçsallaştırıyor. Çirkin politikalarının konuşulmasını engellemek ve kendince toplumu kontrol altına almak isteyen egemenlerin bu oyununu görmek gerekir. Çektiğimiz acıların bizi daha da birleştireceğine olan inancımızı kaybetmemek dileğiyle.
Son Eklenenler
- رسانه های بورژوازی ادعا می کنند که ویروس کرونا هیچ تبعیضی بین ثروتمندان و فقرا نمی گذارد. آنها این ایده را تبلیغ می کنند که همه گیری دارای طبیعت فوق طبقه ای است. برای این منظور ، آنها به عمد برخی از افراد مشهور را به عنوان افراد مبتلا به کوید نوزده...
- ميادين خالی است ، خيابان ها ساکت هستند ... تصويری از متروک شدگی ، بزرگترين شهرهای جهان را تحت الشعاع قرار می دهد! در بسياری از کشورها شاهد اعلام وضعيت اضطراری هستيم. همراه با اعلاميه های "ما با ويروس کرونا در حال جنگ هستيم" آنها اعلام می کنند : "...
- ما عمیقاً از شنیدن خبر غیرمنتظرۀ قتل شاهرخ زمانی، فعال کارگری سوسیالیست در روز ۱۳ سپتامبر در زندان رجایی شهر کرج به دست رژیم ایران متأسف شدیم. در این جا به خانواده و رفقای او تسلیت می گوییم و باری دیگر رژیم اسلامی ایران را که مستقیماً مسئول مرگ او...
- روز ۲۹ ژانویه، هزاران نفر از کارگران فلزکار اعتصاب خود را علیه اتحادیۀ کارفرمایان MESS (اتحادیۀ صنعتگران فلزکار) آغاز نمودند. این اعتصاب را «اتحادیۀ کارگران متحد فلزکار» (Birleşik Metal-İş ) سازماندهی کرد که شاخۀ وابستۀ DİSK (کنفدراسیون اتحادیه های...
- معلمان از طریق کانون صنفی خود جهت کسب بخشی از مطالبات خود و همچنین اعتراض به حقوق پایمال شده دانش آموزان و خانواده ها از طریق حمله خصوصی سازی به آموزش و بهداشت رایگان که کل جامعه بخصوص طبقه کارگر و زحمتکشان را هدف ستم و بهره کشی مضاعف قرار داده است...
- بهنام ابراهیم زاده، فعال کارگری ایرانی و عضو کمیتۀ پیگیری ایجاد تشکل های کارگری و همچنین فعال حقوق کودک، در تاریخ سوم دسامبر اعتصاب غذای خود را آغاز کرد. او به 5 سال زندان محکوم شده و از ژوئن سال 2010 به این سو در حبس بوده است. در تاریخ 3 دسامبر،...
- کارگران، برادران و خواهران! ما کارگرانی هستیم که روز و شب با مشقت کار می کنیم، تمام ثروت ها را ما تولید می کنیم. همه چیز روی دستان خود ما بنا می شود. ما کسانی هستیم که آسمان خراش ها را بالا می بریم، تونل ها را باز می کنیم، و سینۀ معادن زغال را می...
- همانطور که مستحضر هستید اعتصاب کارگران معدن سنگ اهن بافق وارد فاز جدیدی از مبارزه شده است ودر روزهای گذشته کارفرما و حامیان سرمایه در معدن سنگ اهن بافق یک بار دیگر با دسیسه چینی ،پرونده سازی ،تهدید وصادر کردن قرار بازداشت دهها نفر از کارگران معترض...
- ما کارگران و نمایندگان کارگری که هم اکنون به دلیل فعالیت های کارگری و اقدام در جهت ایجاد تشکل های مستقل کارگری توسط جمهوری اسلامی دستگیر و به دنبال اتهامات ساختگی و ضد کارگری زندانی شده ایم می دانیم که حکومت های سرمایه داری در تمامی جهان علیه...
- در پاسخ به فراخوان اتحادیه های کارگری برزیل کارگران مبارز و آگاه اعتصاب کننده در برزیل، اتحادیه¬های کارگری متعهد و مسئول به جنبش کارگری در برزیل سندیکاهای رشته های آموزش، بهداشت، زمین¬های کشاورزی و خانه
- روز سیزدهم ماه مه، نظام استثمار و بهره کشی سرمایه داری، جان قریب به 300 کارگر معدن زغال سنگ را گرفت و نام آن را «حادثۀ» سوما، شهری در غرب ترکیه، گذاشت. امروز هنوز تعداد نامعلومی از کارگران در زیر آوار به دام افتاده اند. این کشتار، بزرگترین «حادثۀ...
- کارگران و مردم آزادیخواه ترکیه، وقتی خبر کشته شدن معدنچیان سوما در استان مانیسا را بر اثر انفجار معدن سوما در تاریخ 13/5/2014 شنیدیم با دل و جان منقلب شده، گریستیم ، یکبار دیگر سرمایه داران جان صدها کارگر ( تا کنون 300 نفر) را گرفتند.
- در تاریخ ۲۸ فروردین ۱۳۹۳ زندانیان سیاسی و کارگری بند ۳۵۰ اوین به طور ددمنشانهای مورد ضرب و شتم قرار گرفتند. غلامحسین اسماعیلی رئیس سازمان زندانها یکی از جنایتکاران اصلی نیز اراجیفی در جهت تکذیب ضرب و شتم زندانیان که به هیچ عنوان پنهان کردنی نیست...