You are here
Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”

8 Aralık Pazar Günü, İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla binlerce işçi ve emekçi hayat pahalılığına, düşük ücretlere, vergi soygununa, kayyımlara, baskılara hayır demek için Kartal’da bir araya geldi. Mitingde DİSK ve KESK’e bağlı sendikalar, emek/meslek örgütleri, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri ile UİD-DER yer aldı. “İnsanca Yaşam İstiyoruz, Bu Düzeni Değiştireceğiz!” ortak pankartı arkasında toplanan kitle, kortejler oluşturarak sloganlarla Kartal Meydanına yürüdü.
Sefalet ücretine, vergi soygununa, kayyımlara, baskılara hayır diyen binlerce emekçi İstanbul/Kartal Meydanında buluştu. Kartal'da "Yaşasın İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği" sloganları yankılandı. #kayyumahayır #vergisoygunu #AsgariYasamakİstemiyoruz #asgariücret pic.twitter.com/nKTTOXDngI
— UİD-DER (@uid_der) December 8, 2024
Kitlenin Türkçe ve Kürtçe selamlanmasıyla başlayan mitingde İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri adına ortak açıklamayı Nilay Kuş ve Saliha Bahadırlı gerçekleştirdi. Açıklamada bu ülkede yaşayan herkesin ekonomik, demokratik, sosyal ve siyasal tüm haklarının saldırı altında olduğu bir dönemden geçildiği belirtildi. İktidarın sermayeden yana ekonomi programı eleştirilerek şöyle denildi: “Aralık ayında belirlenecek asgari ücret zammını hiçbir yıl tutturamadıkları enflasyon beklentilerine göre yapmayı planlıyorlar. Emeğiyle geçinen daha da ezilsin, çalışıp ürettikleri emekçinin değil patronların cebine girsin diye uğraşıyorlar. Açlık sınırının bile altında olan emekli aylıklarını yükseltmeyi ağızlarına bile almıyorlar. Hesaplar ortada. Enflasyonun sebebi ücretler değil, patronların durdurulamayan karlarıdır.” Her fırsatta vergiyi tabana yaymaktan bahsedenlerin amaçlarının ne olduğunun 2025 bütçe teklifinden anlaşıldığına dikkat çekilen konuşmada şu sözlere yer verildi: “İşçi emekçinin ödediği vergiler arttırılıyor, patronların ödemesi gerekenler affediliyor. Sarayın bütçesi, emekçiye daha çok yükün, zenginlere ise daha çok kıyağın bütçesidir. Tasarruf adı altında çöpleri bile toplanmayan okulların; malzemesiz, doktorsuz hastanelerin bütçesidir.”
Açıklamanın devamında siyasi iktidarın yerel seçimlerde kaybettiği belediyeleri gasp ederek geri almaya çalıştığı, kayyımlarla halkın seçme seçilme iradesinin tanınmadığı, hukuksuz soruşturmalarla, davaların kayyım atamalarına bahane edildiği vurgulandı. Atanan kayyımların rantın, şaibeli ihalelerin önünü açtığı, emekçileri işten çıkardığı, kadınlara, gençlere yönelik hizmetleri durdurduğu ifade edildi. Diğer yandan Ortadoğu’da yıllardır dökülen kanın sorumlularının savaşın önünü açmaya hazırlandığına değinildi. Kendi çıkarları temelinde cihatçı çetelere destek verdiği belirtilen iktidar eleştirildi: “Daha çok savaş demek, bu ülkenin kaynaklarının ekmeğe değil mermiye gitmesi demektir. Emekçinin hakkının savaş baronlarına yedirilmesi demektir. Savaşları, katliamları durdurmak için, emperyalist kapitalist düzen ve onun işbirlikçilerine yönelik mücadelemizden asla geri adım atmayacağız.” Açıklama daha iyi yarınlar için, savaşa, sömürüye, yoksulluğa karşı birlikte mücadele çağrısıyla son buldu.
Direnişçi işçiler kürsüden seslendi
Ortak açıklamanın ardından tüm baskılara, sermayenin hukuksuz saldırılarına rağmen direnişlerini kararlılıkla sürdüren TKIS Blind, Tarkett ve Polonez işçilerine söz verildi. İlk sözü Tuzla Serbest Bölgede Teksif Sendikasına üye oldukları için işten atılan ve 45 gündür direnişte olan TKIS Blind işçileri aldı. Atılan 10 işçinin geri alınması ve sendikayla masaya oturulması taleplerini yineleyen direnişçi işçi hükümete ve patronlara seslenerek “Artık işçilerin hakkını verin” dedi. Sahneye “Yaşasın Onurlu Mücadelemiz” pankartıyla çıkan Tarkett grevcileri adına konuşan grevci işçi Petrol-İş Sendikasında örgütlendiklerini ve TİS yetkisi aldıklarını belirtirken, buna rağmen işverenin işçilerin hiçbir talebini dikkate almadığını, bu nedenle 82 gündür grevde olduklarını söyledi. Tüm sınıf dostlarını grev ve direnişleri sahiplenmeye, dayanışmayı büyütmeye çağırdı. Ardından Tekgıda-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan ve her türlü baskıya, şiddete rağmen 142 gündür direnişe devam eden Polonez işçileri söz aldı. Direniş süreçleri boyunca çaldıkları kapıları, yaşadıkları haksızlıkları aktaran işçiler gelinen noktada seslerini Ankara’ya duyurmak için “Anayasal Hak Yürüyüşü” yapmak istediklerini fakat Çatalca Adalet Sarayı önünde adaletsiz bir şekilde polis ablukasına alındıklarını aktardı. Artık sözün bittiği yerde olduklarını ifade eden işçiler açlık grevine başladıklarını duyurarak bütün emekçileri Çatalca Adliyesi önüne dayanışmaya davet ettiler.
Direnişçi işçilerin ardından kayyım atanan belediyelerden konuşmalar gerçekleştirildi. Esenyurt Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili Sadettin Yıldırım, Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan yaptıkları konuşmalarda hukuksuzluğa dikkat çektiler, kayyımlara karşı mücadelelerine devam edeceklerini ifade ettiler.
UİD-DER: “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım!”
İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, eylemde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım!” pankartıyla yerini aldı. Çeşitli sektörlerden işçiler, gençler, emekçi kadınlar ve emeklilerden oluşan UİD-DER kortejinde hayat pahalılığına, düşük ücretlere, vergi soygununa, kayyımlara, baskılara hep bir ağızdan “Hayır” denildi.
UİD-DER korteji sloganlarla Kartal Meydanına doğru yürüyor. pic.twitter.com/2R7aPnHKZn
— UİD-DER (@uid_der) December 8, 2024
İşçi ve emekçiler için artık bıçağın kemiğe dayandığı ifade edilen programda şöyle denildi: “Sermaye sınıfı ve iktidar ekmeğimize, yarınımıza, evlatlarımızın geleceğine göz dikiyor. Öyleyse çözüm saldırılara birlikte karşı durmaktır!”
Egemenlerin işçilerin birliğini, dayanışmasını ve mücadelesini engellemek için her türlü uğursuz planı hayata geçirdiği, grevci işçilerin karşısına polisi, jandarmayı, müftüyü, kaymakamı, hâkimi diktiği ifade edilerek “Emekçileri yapay temellerde bölüp parçalamaya, birbirine düşürmeye çalışıyorlar. Milliyetçiliği azdırıyorlar, halklar arasında nefret ve düşmanlık tohumları ekiyorlar. Kayyım saldırısıyla demokratik ve siyasal haklarımızı yok sayıyorlar” denildi. Ayrıca Polonez direnişçilerinin haklı mücadelelerinin önüne dikilen engelleri protesto eden UİD-DER’li işçiler “Polonez İşçisi Yalnız Değildir” sloganıyla Polonez direnişçilerine dayanışma selamlarını ilettiler.
Polonez işçilerinin haklı mücadelesinin önüne dikilen engelleri protesto ediyoruz. Direnişçi kardeşlerimize dayanışma selamlarımızı iletiyoruz.#PolonezİşçisiAnkaraYolunda #PolonezİşçisiYalnızDeğildir @PolonezDirenisi pic.twitter.com/Lica7hVAhd
— UİD-DER (@uid_der) December 8, 2024
Emperyalist güçlerin yürüttükleri 3. Dünya Savaşıyla Ortadoğu’yu cehenneme çevirdiği, her geçen gün dünyamızı yıkıma sürüklediği vurgulanan programda, şöyle denildi: “İşçi sınıfının emperyalist savaşlardan hiçbir çıkarı olamaz. Hangisi olursa olsun kapitalist güçlerin tümü işçi sınıfına düşmandır. Kendi aralarında savaş yürütürken bile işçi sınıfına karşı birleşmekten geri durmazlar. İşte biz bunun için kendi sınıfımızın saflarında birleşmeyi, sınıf kardeşlerimizle birlikte kardeşçe yaşamayı seçiyoruz. İşçi sınıfının mücadelesi toplumun umududur. Umudu, direnci örgütlü mücadelemizle büyüteceğiz.” denilen programda UİD-DER kortejinden güçlü bir şekilde “Hayat Pahalılığına, Düşük Ücretlere, Vergi Soygununa, Kıdem Tazminatının Tırpanlanmasına, Sendikal Bakılara, Siyasal Yasaklara Birlikte Karşı Duralım!” “Emperyalist Savaşlara Hayır”, “Yaşasın İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği”, “Kapitalist Sistemi Yıkacağız Sınıfsız Bir Dünya Kuracağız” sloganları yükseldi.
Son Eklenenler
- رسانه های بورژوازی ادعا می کنند که ویروس کرونا هیچ تبعیضی بین ثروتمندان و فقرا نمی گذارد. آنها این ایده را تبلیغ می کنند که همه گیری دارای طبیعت فوق طبقه ای است. برای این منظور ، آنها به عمد برخی از افراد مشهور را به عنوان افراد مبتلا به کوید نوزده...
- ميادين خالی است ، خيابان ها ساکت هستند ... تصويری از متروک شدگی ، بزرگترين شهرهای جهان را تحت الشعاع قرار می دهد! در بسياری از کشورها شاهد اعلام وضعيت اضطراری هستيم. همراه با اعلاميه های "ما با ويروس کرونا در حال جنگ هستيم" آنها اعلام می کنند : "...
- ما عمیقاً از شنیدن خبر غیرمنتظرۀ قتل شاهرخ زمانی، فعال کارگری سوسیالیست در روز ۱۳ سپتامبر در زندان رجایی شهر کرج به دست رژیم ایران متأسف شدیم. در این جا به خانواده و رفقای او تسلیت می گوییم و باری دیگر رژیم اسلامی ایران را که مستقیماً مسئول مرگ او...
- روز ۲۹ ژانویه، هزاران نفر از کارگران فلزکار اعتصاب خود را علیه اتحادیۀ کارفرمایان MESS (اتحادیۀ صنعتگران فلزکار) آغاز نمودند. این اعتصاب را «اتحادیۀ کارگران متحد فلزکار» (Birleşik Metal-İş ) سازماندهی کرد که شاخۀ وابستۀ DİSK (کنفدراسیون اتحادیه های...
- معلمان از طریق کانون صنفی خود جهت کسب بخشی از مطالبات خود و همچنین اعتراض به حقوق پایمال شده دانش آموزان و خانواده ها از طریق حمله خصوصی سازی به آموزش و بهداشت رایگان که کل جامعه بخصوص طبقه کارگر و زحمتکشان را هدف ستم و بهره کشی مضاعف قرار داده است...
- بهنام ابراهیم زاده، فعال کارگری ایرانی و عضو کمیتۀ پیگیری ایجاد تشکل های کارگری و همچنین فعال حقوق کودک، در تاریخ سوم دسامبر اعتصاب غذای خود را آغاز کرد. او به 5 سال زندان محکوم شده و از ژوئن سال 2010 به این سو در حبس بوده است. در تاریخ 3 دسامبر،...
- کارگران، برادران و خواهران! ما کارگرانی هستیم که روز و شب با مشقت کار می کنیم، تمام ثروت ها را ما تولید می کنیم. همه چیز روی دستان خود ما بنا می شود. ما کسانی هستیم که آسمان خراش ها را بالا می بریم، تونل ها را باز می کنیم، و سینۀ معادن زغال را می...
- همانطور که مستحضر هستید اعتصاب کارگران معدن سنگ اهن بافق وارد فاز جدیدی از مبارزه شده است ودر روزهای گذشته کارفرما و حامیان سرمایه در معدن سنگ اهن بافق یک بار دیگر با دسیسه چینی ،پرونده سازی ،تهدید وصادر کردن قرار بازداشت دهها نفر از کارگران معترض...
- ما کارگران و نمایندگان کارگری که هم اکنون به دلیل فعالیت های کارگری و اقدام در جهت ایجاد تشکل های مستقل کارگری توسط جمهوری اسلامی دستگیر و به دنبال اتهامات ساختگی و ضد کارگری زندانی شده ایم می دانیم که حکومت های سرمایه داری در تمامی جهان علیه...
- در پاسخ به فراخوان اتحادیه های کارگری برزیل کارگران مبارز و آگاه اعتصاب کننده در برزیل، اتحادیه¬های کارگری متعهد و مسئول به جنبش کارگری در برزیل سندیکاهای رشته های آموزش، بهداشت، زمین¬های کشاورزی و خانه
- روز سیزدهم ماه مه، نظام استثمار و بهره کشی سرمایه داری، جان قریب به 300 کارگر معدن زغال سنگ را گرفت و نام آن را «حادثۀ» سوما، شهری در غرب ترکیه، گذاشت. امروز هنوز تعداد نامعلومی از کارگران در زیر آوار به دام افتاده اند. این کشتار، بزرگترین «حادثۀ...
- کارگران و مردم آزادیخواه ترکیه، وقتی خبر کشته شدن معدنچیان سوما در استان مانیسا را بر اثر انفجار معدن سوما در تاریخ 13/5/2014 شنیدیم با دل و جان منقلب شده، گریستیم ، یکبار دیگر سرمایه داران جان صدها کارگر ( تا کنون 300 نفر) را گرفتند.
- در تاریخ ۲۸ فروردین ۱۳۹۳ زندانیان سیاسی و کارگری بند ۳۵۰ اوین به طور ددمنشانهای مورد ضرب و شتم قرار گرفتند. غلامحسین اسماعیلی رئیس سازمان زندانها یکی از جنایتکاران اصلی نیز اراجیفی در جهت تکذیب ضرب و شتم زندانیان که به هیچ عنوان پنهان کردنی نیست...