İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!

24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde küçücük bir çerçeve içinde yayınladığı mesajda “bu elim olay” nedeniyle hayatını kaybeden çalışanları için üzüntülerini dile getirdi. Ama bu “elim olayın” gerçek nedenine, önlemek için hiçbir şey yapmadığına, tam tersine işçilerin canını umursamadan iş güvenliği önlemlerini ihmal ettiğine dair tek bir söz etmedi! İşçi ve emekçiler olarak acımız büyük! Öfkemiz daha da büyük!

Şirketin kalite standartlarına, misyonuna, vizyonuna ilişkin iddiaları arasında “üretim alt yapısını ve çalışma ortamını geliştirmek”, “çevreye duyarlı, iş sağlığı ve güvenliğini benimseyerek üretim yapmak” gibi süslü sözler havada uçuşuyor. Ama işçiler için bu süslü sözler hiçbir şey ifade etmiyor! Patlayıcı mühimmat üretimi yapılan bir fabrikada bile iş güvenliği ve işçi sağlığı önlemleri maliyet olarak görülüyor, sermayenin kâr hırsının bedeli işçilerin canı olmaya devam ediyor!

Katledilen işçilerin 8’i kadın. Çünkü patlamanın gerçekleştiği dinamit kapsülü üretimi yapılan bölümde sadece kadın işçiler çalıştırılıyor. Patronun kadın işçi çalıştırmasının nedeni, montaj için kadınların ellerinin daha küçük, daha uygun olması, kadınların daha dikkatli ve seri şekilde çalışmaları! Gencecik kadınlar, her sabah olduğu gibi o sabah da ekmeklerini kazanmak için çıktılar evlerinden. Gelecekleri için, çocuklarının geleceği için, evdeki tencereyi kaynatmak için çıktılar. Patronların kâr hırsı onları ailelerinden, umutlarından, hayallerinden, yaşamdan kopardı. İktidar sözcülerine sorarsanız ağustos ayında rutin denetimler yapılmış, önemli bir eksikle karşılaşılmamış! Fakat fabrikadan görüntüler kadın işçilerin çalışma koşullarını netlikle ortaya koyuyor. Kadın işçiler patlayıcı maddelerin içinde, son derece seri bir biçimde, göstermelik koruyucu önlemler dışında önlem alınmadan çalışıyorlar. Koşullar böyleyken ZSR A.Ş, katliamı “elim olay” diye, “kaza” diye geçiştirmeye çalışıyor, kadınlara istihdam sağlayan bir şirket olmakla övünüyor!

Kadın işçiler, yıllar önce yapılan bir haberde gazeteciye anlık bir dikkat kaybının bile büyük risk yarattığını anlatmışlar. Gününün üçte birini çalışarak geçiren bir insanın dikkatinin anlık olarak dağılmaması mümkün değildir ve her türlü önlemi alarak kazalara engel olmak mümkündür, patronların sorumluluğudur. Ama bu sorumluluğunu yerine getirmeyen şirket, 2020’de tabanca ve tüfek fişeği üretimi tesisi ekleyeceği gerekçesiyle proje bazlı devlet yardımı verilecek şirketler arasına girmiş. Teşvik verilmesiyle ilgili karar, 13 Mayıs 2022’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanmış ve şirket yüz milyonlarca lira teşvik almış. Sermaye sınıfına oluk oluk kaynak akıtan devlet, sıra işçilere geldiğinde kılını kımıldatmıyor. Kaynakların yetersizliğinden, mali dengelerden dem vuruyor. İşçilerin işyerlerinde katledilmesinin önüne geçmek için hiçbir denetim ve yaptırım uygulamıyor. Somaların, Ermeneklerin, Marmara Park AVM’lerin, Torunların, Eti Bakırların, Amasraların, ZSR’lerin sonu gelmiyor!

İşçi sınıfının kadınları, emekçi kadın kardeşlerimiz,

İş cinayetlerinin, işçi katliamlarının son bulması, evlatlarımızın, eşlerimizin, kız kardeşlerimizin çalıştıkları işyerlerinde can vermemesi için birlik olmak, işyerlerinde gerçek önlemlerin alınmasını, denetimlerin yapılmasını, ihmallerin hesabının sorulmasını sağlamak zorundayız. UİD-DER Kadın Komitesi olarak, kadın-erkek tüm işçi kardeşlerimizi, emekçi kadın kardeşlerimizi bu yakıcı sorun karşısında tutum almaya, harekete geçmeye, örgütlenmeye çağırıyoruz. UİD-DER’in “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” çağrısına destek vermeye çağırıyoruz. Örgütlü olan sermaye sınıfına karşı, ancak örgütlü işçi sınıfı olarak mücadele edebiliriz. Sermayenin doymak bilmeyen kâr hırsına, iş cinayetlerine, işçi katliamlarına, katliamların cezasız bırakılmasına karşı tepkimizi hep birlikte gösterelim. İşçilerin canının hiçe sayılmasına birlikte karşı duralım!