You are here
Ekmek ve Gül Grevcileri geliyor, selam onlara!
7 March 2021 - 18:30
ABD’nin New York eyaleti 1900’lerin başlarında hazır giyimin ana üssünü oluşturuyordu. On binlerce işçinin çalıştığı yüzlerce atölye ve fabrika bulunuyordu. Böylesi büyük bir üretimin yapıldığı atölyeler ve fabrikalarda işçiler inanılmaz kötü koşullarda çalışıyorlardı. İşçilerin çalıştıkları yerler kalabalık ve kirliydi. Kadın işçilerin maruz kaldığı düşük ücretler, uzun çalışma saatleri, yaşanan şiddet ve taciz olayları yaşamı iyice katlanılmaz kılıyordu.
Bu gidişe bir dur demek artık zorunluydu. Takvim yaprakları 23 Kasımı 1909’u gösteriyordu. New York daha önce hiç görmediği bir çığlığı duyuyor, bu çığlık caddelerde ve sokaklarda yankılanıyordu. Yirmili yaşlarındaki 20 bin kadın işçi, New York gömlek endüstrisinde 11 haftalık bir grev başlattı. Kadın işçilerin talepleri 75 saate varan haftalık çalışma süresinin düşürülmesi, ücretlerinin yükseltilmesi ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasıydı.
1912’de, Amerika’nın Massachusetts eyaletinde bir grev başladı. İşçiler kısa çalışma saati ve daha yüksek ücret talep ediyorlardı. Bu greve “Ekmek ve Gül Grevi” adı verildi. Çünkü kadın işçiler sadece yaşam koşullarını iyileştirmek değil ama aynı zamanda özgürlük, eşitlik ve saygı da istiyorlardı. Hayatı tüm güzellikleriyle birlikte yaşamak istediklerini dile getiriyorlardı. Bu daha kısa çalışma saatleri, daha fazla serbest zamana sahip olmak demekti. Daha yüksek ücret almak demekti. Saygı görmek demekti. Eşit olmak demekti.
“Ekmek ve Gül” grevlerinin ve daha nice mücadelenin içinde tüm enerjisiyle çalışan sosyalist kadın Elizabeth Gurley Flynn… Bir kürsüye çıkmış, kendinden emin ve kararlı duruşuyla işçilere sesleniyor. Yanında mücadelesine ortak olan kadın emekçiler var. Flynn, 16 yaşından itibaren Amerikan işçi sınıfının içinde mücadele etmiş, kendini mücadeleye adamıştır. Flynn, her zaman işçi sınıfının taleplerini haykırır, işçi eşleri ve kadınlarla toplantılar düzenler, onları sınıfının, erkeğiyle kadınıyla ortak mücadelesine çağırır. Patronların saldırılarına karşı ördüğü dayanışma ağlarıyla grev kırıcıların korkulu rüyası haline gelir.
“Ekmek istiyoruz, gül de!” sloganı aslında ilk kez, 1908’de New York’ta 128 kadın işçinin can verdiği bir fabrika yangınının ardından yürüyüşe geçen 15 bin kadın işçi tarafından yükseltilmişti. Bu olaydan üç yıl sonra James Oppenheim, Ekmek ve Güller adlı bir şiir yazmıştı. Bu slogan ve sloganın ilham verdiği şiirden bestelenen şarkı, bir yıl sonra patlak veren Lawrence grevine damgasını vurdu. Lawrence grevi tarihe Ekmek ve Güller grevi olarak geçti. Şiir de şarkı da dünyanın emekçi kadınlarının özlem ve mücadelesinin sembolü oldu. Ve zaman nehrinin ilerleyen bir durağında, UİD-DER Müzik Topluluğu kadınlara cesaret ve umut veren o şiiri şarkıya dönüştürdü:
Emekçi Kadınlardan 8 Mart Mesajları
Ben soğuk hava deposunda çalışan bir işçiyim. 20 yaşındayım. Biz bir süre önce Hakkâri’den Mersin’e geldik. Daha önce öğrenciydim ve bu iş benim ilk işim. Bir fabrikada meyve işleme işi yapıyoruz. Sabah saat sekizde işbaşı yapıyoruz. Gün içinde ayakta çok çalışıyoruz. “Hadi kızlar, hadi erkekler, çabuk olun, acele edin” gün boyunca en çok duyduğumuz laflar. Üstümüzde sürekli bir baskı var. Daha fazla iş yapılması için bizlerin arasında da bir rekabet yaratmaya, birbirimizle yarıştırmaya çalışıyorlar. Üç, dört, beş, bazen altı saat fazla mesai yaptığımız günler oluyor. Çalışmaktan başka bir şeye fırsatımız kalmıyor. Bunun karşılığında günlük aldığımız ücret ise sadece 90 TL. Tüm bu kötü iş koşullarının yanı sıra hayatımızda iyi şeyler de oldu son dönemlerde. UİD-DER’le tanıştık ve hayata başka bakmaya, iş koşullarına başka bakmaya, insanlara, hayvanlara, doğaya her şeye başka bakmaya başladık. Haftanın bir günü UİD-DER’li arkadaşlarla buluşup görüştüğümüzde diğer 6 günün yorgunluğunun hepsi gidiyor. Eğer tanışmasaydım bu mücadeleye katılmaz, bilinçsiz bir insan olarak hayatıma devam ederdim herhalde. Ama artık bizi dinleyebilecek, bize her zaman bu mücadele içinde yol gösterecek insanların var olduğunu biliyoruz. Bu moralimi çok yükselten bir şey. Bu nedenle tüm UİD-DER’li arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Mersin’den bir kadın işçi
Hakkari’den hepinize selamlar. İlk defa böyle bir etkinliğe katılıyoruz. Çok heyecanlıyız. Bizim bu 8 Mart’ta iki dileğimiz var. Hiçbir kadının cinayete kurban gitmediği bir sabaha uyanmak istiyoruz. Barışın ve özgürlüğün dünyasında koşmak istiyoruz. Yaşasın 8 Mart, Yaşasın Mücadele!
Hakkari’den genç kadınlar
Son Eklenenler
- رسانه های بورژوازی ادعا می کنند که ویروس کرونا هیچ تبعیضی بین ثروتمندان و فقرا نمی گذارد. آنها این ایده را تبلیغ می کنند که همه گیری دارای طبیعت فوق طبقه ای است. برای این منظور ، آنها به عمد برخی از افراد مشهور را به عنوان افراد مبتلا به کوید نوزده...
- ميادين خالی است ، خيابان ها ساکت هستند ... تصويری از متروک شدگی ، بزرگترين شهرهای جهان را تحت الشعاع قرار می دهد! در بسياری از کشورها شاهد اعلام وضعيت اضطراری هستيم. همراه با اعلاميه های "ما با ويروس کرونا در حال جنگ هستيم" آنها اعلام می کنند : "...
- ما عمیقاً از شنیدن خبر غیرمنتظرۀ قتل شاهرخ زمانی، فعال کارگری سوسیالیست در روز ۱۳ سپتامبر در زندان رجایی شهر کرج به دست رژیم ایران متأسف شدیم. در این جا به خانواده و رفقای او تسلیت می گوییم و باری دیگر رژیم اسلامی ایران را که مستقیماً مسئول مرگ او...
- روز ۲۹ ژانویه، هزاران نفر از کارگران فلزکار اعتصاب خود را علیه اتحادیۀ کارفرمایان MESS (اتحادیۀ صنعتگران فلزکار) آغاز نمودند. این اعتصاب را «اتحادیۀ کارگران متحد فلزکار» (Birleşik Metal-İş ) سازماندهی کرد که شاخۀ وابستۀ DİSK (کنفدراسیون اتحادیه های...
- معلمان از طریق کانون صنفی خود جهت کسب بخشی از مطالبات خود و همچنین اعتراض به حقوق پایمال شده دانش آموزان و خانواده ها از طریق حمله خصوصی سازی به آموزش و بهداشت رایگان که کل جامعه بخصوص طبقه کارگر و زحمتکشان را هدف ستم و بهره کشی مضاعف قرار داده است...
- بهنام ابراهیم زاده، فعال کارگری ایرانی و عضو کمیتۀ پیگیری ایجاد تشکل های کارگری و همچنین فعال حقوق کودک، در تاریخ سوم دسامبر اعتصاب غذای خود را آغاز کرد. او به 5 سال زندان محکوم شده و از ژوئن سال 2010 به این سو در حبس بوده است. در تاریخ 3 دسامبر،...
- کارگران، برادران و خواهران! ما کارگرانی هستیم که روز و شب با مشقت کار می کنیم، تمام ثروت ها را ما تولید می کنیم. همه چیز روی دستان خود ما بنا می شود. ما کسانی هستیم که آسمان خراش ها را بالا می بریم، تونل ها را باز می کنیم، و سینۀ معادن زغال را می...
- همانطور که مستحضر هستید اعتصاب کارگران معدن سنگ اهن بافق وارد فاز جدیدی از مبارزه شده است ودر روزهای گذشته کارفرما و حامیان سرمایه در معدن سنگ اهن بافق یک بار دیگر با دسیسه چینی ،پرونده سازی ،تهدید وصادر کردن قرار بازداشت دهها نفر از کارگران معترض...
- ما کارگران و نمایندگان کارگری که هم اکنون به دلیل فعالیت های کارگری و اقدام در جهت ایجاد تشکل های مستقل کارگری توسط جمهوری اسلامی دستگیر و به دنبال اتهامات ساختگی و ضد کارگری زندانی شده ایم می دانیم که حکومت های سرمایه داری در تمامی جهان علیه...
- در پاسخ به فراخوان اتحادیه های کارگری برزیل کارگران مبارز و آگاه اعتصاب کننده در برزیل، اتحادیه¬های کارگری متعهد و مسئول به جنبش کارگری در برزیل سندیکاهای رشته های آموزش، بهداشت، زمین¬های کشاورزی و خانه
- روز سیزدهم ماه مه، نظام استثمار و بهره کشی سرمایه داری، جان قریب به 300 کارگر معدن زغال سنگ را گرفت و نام آن را «حادثۀ» سوما، شهری در غرب ترکیه، گذاشت. امروز هنوز تعداد نامعلومی از کارگران در زیر آوار به دام افتاده اند. این کشتار، بزرگترین «حادثۀ...
- کارگران و مردم آزادیخواه ترکیه، وقتی خبر کشته شدن معدنچیان سوما در استان مانیسا را بر اثر انفجار معدن سوما در تاریخ 13/5/2014 شنیدیم با دل و جان منقلب شده، گریستیم ، یکبار دیگر سرمایه داران جان صدها کارگر ( تا کنون 300 نفر) را گرفتند.
- در تاریخ ۲۸ فروردین ۱۳۹۳ زندانیان سیاسی و کارگری بند ۳۵۰ اوین به طور ددمنشانهای مورد ضرب و شتم قرار گرفتند. غلامحسین اسماعیلی رئیس سازمان زندانها یکی از جنایتکاران اصلی نیز اراجیفی در جهت تکذیب ضرب و شتم زندانیان که به هیچ عنوان پنهان کردنی نیست...